Dört tarafı camdan bir odadaydık hep biz. Camlar arada buğulanırdı tabi ama bir araya gelince yine pırıl pırıl olurdu. Camlar hep temizdi, aydınlıktı, her şey görünürdü bakınca. Şimdi camlar kırılıyor, kulaklarımda kırılma sesleri sürekli… Kim gelip temizleyecek yerdeki cam kırıntılarını? Hangimiz tekrar takabilir camları yerine? Eski haline getirebilir miyiz odamızı?
Benciliz. Yaşadığımız her an bencilliklerle dolu. Sırf başkası, tanıdık tanımadık ”ben” dışında herhangi biri, için herhangi bir şey yapan kim var? Vicdanını rahatlatmak için değil, sana kötü davranmasın diye değil, sevilmek beğenilmek için değil, sevap kazanmak için değil, “işime yarar bir gün” diye değil saf iyilikle kendi zararına bile olsa bir şeyler yapan insanlar yok mu artık? Ne zaman kayboldu masumiyetimiz, yoksa masum olmadık mı hiç, hiçbirimiz?
Gazete haberleri, duyduklarımız, içinde bulunduklarımız her geçen gün daha da inanılmaz olaylar yaşanıyor çevremizde. Yazmak bile istemediğim olayları başka türlü açıklayamıyorum; insanlar akıllarını kaybediyorlar artık, düşünmüyorlar, hatırlamıyorlar. Sadece o anki tatminini düşünüyor bencil insanlar ve diğer bencil insanlar da dışarıdan bakıp biraz üzülüp unutuyorlar olanları. Bencillik kaplamış insan beynini, insan da beyniyle hareket eden bir varlıksa her şey ortada.
Biraz kafamızı kaldırmamız gerek artık, Dünya’da neler oluyor diye bakmamız, sesimizi sadece kendimiz duyacak kadar değil de herkese duyuracak kadar çıkarmamız gerek. Çok daha fazla önemsemek gerek olanları, yaşadığımız pembe dizi değil her şey gerçek, insanlar gerçekten üzülüyor, yıkılıyor, gözyaşları gerçek, ölenler gerçekten ölüyor, resimlerdeki çocuk yüzleri gerçek. Beynimizde temiz yerler mutlaka kalmıştır, gayret edersek saf kötülüğümüzden işe yarar bir şeyler çıkarabiliriz.
Artık bir yerden başla insanlık!
Umutla…
özlm..