24 Mart 2010 Çarşamba
Burjuva İktisadının Gelişimi Üzerine...
Tarihi gelişim süreci çerçevesinde, burjuva iktisadında hiçbir gelişmenin kaydedilmemiş olduğu göze çarpar. Başarı gösterdiği tek nokta, sürekli olarak dış görünüşünde ortaya çıkmakta ve üstelik gerçekleştirildiği zannedilen dış görünüşü, makyajı akıncaya kadar, biteviye parlatılmaya devam edilmektedir. Söz konusu parlatma girişimlerinde kullandığı makyaj malzemeleri arasında kimi ön eklerin kullanılmasını da hiç ihmal etmemektedir. Bunlar arasında kullanmadığı ne neo'su(neoklasik), ne yeni diye başlayanı(yeni keynesyen), ne post diye ortaya konanı(post yapısalcı) vs. kalmıştır. Her defasında kendini yeniden üretmesine rağmen bu süreç bir yenilenme süreci olmaktan ziyade eskinin devamını sağlamaya yönelik olarak gerçekleştirilen hamlelerden başkaca bir boyuta erişememekte ve bu nedenle de, hem yaptığı makyaj uzun soluklu olamamakta ve hem de her defasında yeni bir makyaj yapmak için harcadığı süre giderek uzamaktadır. Bunun ötesinde sözüm ona birbirinin aksiymiş ve sanki bir öncekinin öncüllerini lağvediyormuş gibi lanse edilen her bir çehre değişikliği, bir öncekine göre içinden daha da çıkılması zor koşulları beraberinde getirmekte ve yapmış olduğu makyajın silinmesi, hiç değilse kendi çıkarları açısından daha da zorlaşmakta, makyaj giderek daha da kalınlaşmaktadır. Kısaca, burjuva iktisadının Adam Smith ve David Ricardo'dan başlayarak günümüze kadar uzanan yaklaşık olarak 250 yıllık tarihi geçmişi çerçevesinde özüne ilişkin hiçbir değişiklik sözkonusu değildir.
Burjuva iktisadın bugün geldiğimiz noktada adı ne olursa olsun gelişen akım çerçevesinde somut olarak ortaya çıkan durum, sürmekte olan gelişmelerin dünyanın dört bir yanında milyarlarca insanı yaşamın her alanında -iktisadi, siyasi, kültürel, çevresel vb.- etkileyerek, gün geçtikçe biraz daha bataklığın içine çekmekte olduğudur...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder