22 Kasım 2009 Pazar

CAMLAR KIRILIYOR


Dört tarafı camdan bir odadaydık hep biz. Camlar arada buğulanırdı tabi ama bir araya gelince yine pırıl pırıl olurdu. Camlar hep temizdi, aydınlıktı, her şey görünürdü bakınca. Şimdi camlar kırılıyor, kulaklarımda kırılma sesleri sürekli… Kim gelip temizleyecek yerdeki cam kırıntılarını? Hangimiz tekrar takabilir camları yerine? Eski haline getirebilir miyiz odamızı?
Benciliz. Yaşadığımız her an bencilliklerle dolu. Sırf başkası, tanıdık tanımadık ”ben” dışında herhangi biri, için herhangi bir şey yapan kim var? Vicdanını rahatlatmak için değil, sana kötü davranmasın diye değil, sevilmek beğenilmek için değil, sevap kazanmak için değil, “işime yarar bir gün” diye değil saf iyilikle kendi zararına bile olsa bir şeyler yapan insanlar yok mu artık? Ne zaman kayboldu masumiyetimiz, yoksa masum olmadık mı hiç, hiçbirimiz?
Gazete haberleri, duyduklarımız, içinde bulunduklarımız her geçen gün daha da inanılmaz olaylar yaşanıyor çevremizde. Yazmak bile istemediğim olayları başka türlü açıklayamıyorum; insanlar akıllarını kaybediyorlar artık, düşünmüyorlar, hatırlamıyorlar. Sadece o anki tatminini düşünüyor bencil insanlar ve diğer bencil insanlar da dışarıdan bakıp biraz üzülüp unutuyorlar olanları. Bencillik kaplamış insan beynini, insan da beyniyle hareket eden bir varlıksa her şey ortada.
Biraz kafamızı kaldırmamız gerek artık, Dünya’da neler oluyor diye bakmamız, sesimizi sadece kendimiz duyacak kadar değil de herkese duyuracak kadar çıkarmamız gerek. Çok daha fazla önemsemek gerek olanları, yaşadığımız pembe dizi değil her şey gerçek, insanlar gerçekten üzülüyor, yıkılıyor, gözyaşları gerçek, ölenler gerçekten ölüyor, resimlerdeki çocuk yüzleri gerçek. Beynimizde temiz yerler mutlaka kalmıştır, gayret edersek saf kötülüğümüzden işe yarar bir şeyler çıkarabiliriz.
Artık bir yerden başla insanlık!
Umutla…

özlm..

3 yorum:

cs dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
cs dedi ki...

...

fight club'ın son sahnelerinde var gücüyle sistemin duvarlarına, camlarına, yüzüne patlayan küfrü anımsadım.

şimdi öyle bir öfkeyle bütün camları yerle bir edecek çığlığa muhtaç insanlık. bütün camlar, camdan hayatlar, fanuslar, korunaklı akvaryumlar, "sırça" köşkler, konaklar, kristaller, avizeler... her şeyin, her yerin, herkesin günden güne karanlığa sürüklendiği şu çağda, ışıltılı olan ne varsa acının çığlığıyla un ufak olmalı şimdi; tuzla buz olmalı sahte dünyaların camdan yüzleri.

akıl ile delilik arasında hep ince bir çizgi olduğu söylendi durdu. bugün artık açıklıkla kabul edebilirz ki, insanlığın başına gelen hiçbir şeyde delilerin payı yoktur! akıl, yalnız insan türünü değil, bütün doğayı ve giderek evreni kuşatan bir tahrip aracı olduğunu fazlasıyla kanıtladı.

"akıl tutulması" dediğimiz şey, şimdi bütün çağlardan daha fazla beladır, insanlığın ve evrenin başına.

öyleyse yeniden yüzyıllar öncesine dönüp, erasmus'a mı kulak vermeli?

daha çok cam var kırılacak!
çook!....

...
eline sağlık özlem...

özlm dedi ki...

kırılan camlar çok can yakıyor ama haklısın daha çook cam kırılacak. bunca acının ardından belki saf bir iyilik doğar sonunda "tutulmuş akıllar" dan.
hep umutla..
eline sağlık cs..

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!
clemson(qq)-meksika sınırından amerika'ya geçmeye çalışan kaso/taso ikilisi kameralarımızdan kaçamadı! yönetim kurulundan alındığından bihaber olan kaso'nun yorumu merak konusu..

3'ün 1'i; kola kapağı ve zavallı edriyın

3'ün 2'si;kurbağaların sevinme zamanı

3'ün 3'ü;baba, kedi ve edriyın'ın gölgesi..