28 Ekim 2009 Çarşamba

Çekimler Tamamlanmak Üzere, Ordaysan Ses Ver!


İzmir - Blog aracılığıyla Ekim ayı içerisinde tamamlanacağını duyurduğum (kendi adıma) üçüncü kısa metraj denemem "Herkes Herşeyin Farkında"; sağlık problemleri (oyunculardan birinin ameliyat olması), iklimsel problemler (3 defa çekim kararı vermeme rağmen havanın kapalı olması. bilindiği gibi başta spot ışık olmak üzere hiçbir ekipmana sahip değilim) ve zaman uyuşmazlığı vs. aksaklıklar nedeniyle biraz sarktı.
Ama tüm bu sorunlara rağmen dün gece itibariyle, aniden çekime karar verildi ve bugün öğle saatlerinde ilk "kayıt" sesi Bornova'nın yedi katlı bir apartmanından kısık halde verildi.

27 Ekim 2009 Salı

Hava Kurşun Gibi Ağır!

fenerbahçe-galatasaray maçı sonrası...bir yerler...kamera bir çifti çekiyor.fenerbahçe formasıyla bayan,elindeki atkıyı havaya kaldırmış,gülümseyerek kameraya bakıyor.yanındaki adam da sevgilisi,arkadaşı her neyiyse kadının yanında durmuş,gülümseyerek kameraya bakıyor.

23 Ekim 2009 Cuma

İTİRAFLAR...


"Açgözlülük ve rekabet insan tabiatının sonucu değildir... Açgözlülük ve kıtlık korkusu aslında yaratılmış ve yaygınlaştırılmıştır. Bunun sonucu, hayatta kalabilmek için birbirimizle kavga etmemizdir..." Bernard Liertaer(Avrupa Birliği para sisteminin kurucusu).

22 Ekim 2009 Perşembe

GÜNEŞİ TUTAN BENİM!


(Bu merhaba yazım kısa olacak ,hastayım ama yazmalıyım çünkü ültimatomlar arttı kovulacağım, Gaso’dan daha fazla kaçamam..(Hastalığım nasıl başlamıştı? Hatırlamıyorum)).

Sessiz protestolarla başladı Takibana benim için... Sonra konuşmalar, sonra yoğun tartışmalar ve sonunda buradayım.
Bu yazı; bir başlık bularak başladı. Haso’yla tanışmam da ondan bir yazı alarak başlamıştı. Konuyla ilgisi yok ama; olsun...
Takibana Kardeşleri ilk Tusubasa'da duydum (hikayesini Kaso’nun yazısından öğrendim. Ve Haso, geç de olsa Tusubasa hakkında söylediklerimi geri alıyorum, hayatınızın anlamı olduğunu bilmiyordum.).
Evde, hasta, bilgisayarımın başında, başlangıçları düşünüyorum. Her şey güzel başlamıyor tabi ki ama en azından başlıyor. Bayan Takibanalılar; erkek yazarların egemenliğindeki bu bloğa bir başlangıç yapıyorum, sizleri de bekliyorum!

“-Hiçbir şey hakkında konuşursak, hiçbir şey değişmez.
- Zaman her şeyi değiştirir.
- İnsanlar böyle söylerler. Ama doğru değildir. Bir şeyler yapmak bir şeyleri değiştirir. Bir şey yapmamak her şeyi oldukları gibi bırakır.”

Dr.House


Güneşi tutan benim, yeniliklerle geldim, yeniliklerle burada olacağım.
Gaso teşekkürler, Haso sen geç kaldın, m.zan sana sözüm yok..

...özo...

19 Ekim 2009 Pazartesi

Ghawar ile Şarlo'nun ortak kaygısı ve çıplak sesler üzerine



"hepiniz haklısınız... her birinizin bir ideolojisi var...tek hatalı olan fakir vatandaştır!
tamam; ben onun yanındayım!
çünkü o fakir ve kaybetmeye mahkumdur benim gibi!
eğer üşüyorsa ben onun giysisiyimdir. hastaysa ilacı,
yaşlıysa bastonuyumdur!
yalın ayak geziyorsa ayakkabısıyımdır onun!
çünkü; o benim aslımdır,
kralım ve annemin yadigarıdır!" (Arapçasından çeviri: haso)

der Şam doğumlu ve Suriye'nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçısı, muhalif sesi, komedyeni Ghawar Al-Toshe. 1934 doğumlu Ghawar televizyon dünyasında ilk işi olan Sahret Dimashq (Şam Geceleri) programından sonra yaptığı tüm film, tiyatro ve televizyon programlarını yazmış, yönetmiş ve hepsinde başrol olarak oynamış bir efsane olarak görsel sanatlar tarihine adını yazdırmıştır.

14 Ekim 2009 Çarşamba

güzelleme



pabucum


ayağımda durursun
beni taştan korursun
eski püsküsün amma
can evimden vurursun

hoy da canım cizlevit
seni bilmez tikiler
ananı da al da git
yoksa öper takkiler

bağcığını bağlarım
sen olmazsan ağlarım
nerde policik görsem
tabanları yağlarım

hopla da gel kundura
seni giymez coniler
gönül ister kondura
konuşurken caniler

boşa koydum almeyo
buşa attım olmeyo
hipperaktif pabucum
hiç yerinde durmeyo

hele hele konversim
hafif gelirsin ele
ayemefe yakışmaz
şurdan bi nayk uzat hele



ya-tak


...................................


değerli dostlar,

okuduğunuz şiir, hikayeleri darbeci takibana elitlerinin (bkz. özellikle gaso) spekülatif yazılarıyla yarıda kalan yabanali ve takip ana'nın 4.G* tekolojisiyle bana ve tüm takibana halkına ilettiği uzun mektubun başında yer almaktadır.

paylaşmaktan onur duyduğumu belirtmek isterim.

cs.



* 4. G = ne sandınız, "güvercin" tabii !...

12 Ekim 2009 Pazartesi

TEŞEKKÜRLER MOGADİŞU

Ankara - Gün geçmiyor ki internet dünyası yeni bir başarımızı yeni bir rekorumuzu alkışlamasın sevgili Takibana dostları. Bu defa haberimiz çok uzaklardan geldi. Yıllarca kimselerin gitmediği, gitse de görmediği, görse de dokunamadığı, yıllardır iç savaşın pençesinde acılar çeken ve yeni toparlanmaya çalışan bir ülke olan Somali' den. Somali'nin başkenti Mogadişu' dan.

sitemize 700. ziyaretçinin şerefine yeni bir uygulama eklemek isteyen yöneticilerimiz "Online users" sistemini hizmetinize sundu. bu hizmetin uygulamaya girmesinden dakikalar sonra hoş bir sürprizle karşılaştık. Evet Mogadişu' dan sitemize giriş yapılmıştı. ki bu da Takibana Production'u Somali' nin en çok ziyaret edilen internet siteleri klasmanında zirveye çıkarıyordu. 3g teknolojisinin g' sinin bile daha ayak basmadığı, Elektriğin dahi henüz girmediği bir ülke olan Somali' de sitemize nasıl giriş yapıldığı anlaşılamamıştır. Bizden İsimlerini vermememizi ısrarla rica eden, telefonla ulaştığımız google çalışanlarından sevgili dostlarımız Brad ve Metin, kendilerinin bu ülkede henüz iş yapamadıklarını üzülerek belirttiler.

Evett Mogadişu' lu kardeşim sözüm sana... Umarım sitemizde bulunduğun zaman içerisinde keyif almışsındır. Umarız sadece sana bile olsa savaşın ve yoksulluğun acılarını bir an olsun unutturabilmişizdir. Yoksulluğun ve açlığın yaşandığı bölgenizde Takibanist öğretinin yayılması, evrenselliği ve yapıcılığının sizlere huzur vermesi temennisi ile ...

Not : İş bu haberin haber değeri taşıyıp taşımadığına karar veremedik ama insanlık adına böylesine bir gelişme karşısında vicdanı olan herkes küçükte olsa bir mutluluk hisseder diye düşündük ve sizlerle paylaşmaya karar verdik. Teşekkürler dünyamızın kara kıtasındaki tertemiz yürekli güzel insanlar , Teşekkürler dünyamızın binbir çiçekli bahçesi çöl kaplanı Afrika...

Çok ciddi Not : Afrika' da yaşananlar tüm insanlığın ayıbıdır.

9 Ekim 2009 Cuma

GASO'nun Hikayesidir...

-9 Ekim 1982, Antakya-
Kafasi iyi bir yagmur pervasizca dovmekteydi kiremit dami; gok, cigrindan cikmisti sesini duyurmak icin.

8 Ekim 2009 Perşembe

Once C.S.ye, Sonra Hepinize Cok Acik, Neredeyse Pornografik Mektup


Sevgili dostum, degerli hocam, guzel kardesim C.S.

Sukur ki senin elinden yogun yazilar geciyor elimize ve de gelecek olanlari merakla bekliyoruz da.

Derim ki; -bu noktadan itibaren C.S. butun vatandir; C.S. halktir dostlar, hepiniz dinleyiniz- ABD ellerinde bilincimi tesevvuse ugratan bir gozlemimle sarsilmisim ki Attila usta da anlatamaz bu sarsilmayi; Konur sokaginin yarisi kadar bir dergi reyonu dusun(abartiyor olabilirim, Taso'cugumun incelikli tespitiyle siz bunu kok uce bolmelisiniz:S); yani coook uzun bir dergi reyonu ve dergi ler kategorilere gore dizilmis. efendim, "diyet", "sport kadin", "sport erkek", "otomobil", "vucut gelistirme", "Kedi bakimi"..."Sac ve Tirnak", "Makyaj", "Silah", "Icki"... seklinde dizilmis onlarca bu minvalde dergi kategorisi. Ve evet, tahmin ettiginiz uzere "Edebiyat", "Felsefe", "Tarih", "Politika"...yok dostlar, yeminlen yok, yooookkkkk; saydigim o kategorilerden ve aklima gelmeyenlerden en az on beser farkli dergi var(en az); bunlardan ise ne kategori var ne de bir tane! Merak ettim saha arastirmasi yapti; koca sehirde yok; hic bir alisveris merkezinde yok...yok:S yok!!!!!!!

"biz üç kişiydik"... yakında! çok yakında!




" o akşam bir kez daha hissettim ki, yalnızlık, asıl, kalabalıklar içinde yalnızlıktır..." cs


- cs, bir çözülmenin ikayesini anlatıyor; hem de ne anlatma... bir çırpıda okudum, hem de ne okuma.... "sarsıla sarsıla..."
/a. ilhan

6 Ekim 2009 Salı

TAKİBANALARA ÇAĞRI


En yenisinden en kıdemlisine,en sakininden en heyecanlısına, en tembelinden en çalışkanına, en vurdumduymazından en sorumlusuna, en hümanistinden en militaristine tüm takibanalara merhaba... Değerli dostlar, biz bu yola başlarken, TAKİBANİZMİN sistem üstü bir hareket olduğu, dolayısıyla bundan sonra çizeceğimiz yolda TAKİBANİZM adına bütün ideolojileri, içinde bulunduğumuz yüzyıldan bize sirayet eden bütün düşünceleri, tüm feodal kalıntıları, kısacası ruhani ve cismani herşeyi bir kenara koymanın ehemmiyetinden bahsettik. nitekim TAKİBANİZMİ yaşam felsefesi, yaşam biçimi olarak addeden herkes bu konuda hassasiyet gösterdi.

CS'den Basın Açıklaması...

cs'den basın açıklaması:

" ...

değerli basın mensupları, sayın bir kısım medya köşebaşları, kıymetli misa firler...

beni, bu elim ve vahim açıklamayı yapmaya iten neden, tahmin ettiğiniz üzere ne iç siyasal dengeler, ne dış konjonktür ne de dünyanın çok mühim meselelerinden herhangi biridir.

İSTEDİM VERMEDİLER,SEN DENİZCİSİN DEDİLER


Somewhere-Pacific Ocean
Uzun bir aradan sonra tekrar "Merhaba!" sevgili takibanistler!
Öncelikle bu uzun aranın sebebini açıklamak gerek.Biliyorsunuz ki dış mihraklar her geçen gün daha farklı ve daha güçlü oyunlarla üstümüze gelmekte.Son olarak benim ebru gündeş'le bir ilişki içerisinde olduğum iddia edilmiş,hatta sağda solda osman tan erkır'ın kafasına fotoşopla benim kafam yerleştirilip ebruyla...pardon ebru gündeş'le sarmaş dolaş pozlarım yayınlanmıştı.Bu iddialar üzerine bayram sebebiyle bulunduğum ankara'da acilen bir toplantı yapıldı.Toplantı da gaso oralı olmamamız taraftarı olurken,nokta iddiaların hoşuna gittiğini bilhassa erkek fanlarımızdan övgüler alacak olmanın gururunu okşayacağını bildirdi.Nokta'nın bu densiz tavrına elbette yancı olmadım ve üstad gaso'yu dinleyerek satılmış medyanın allahından bulmasını dileyip sessizlikten yana oyumu kullandım.Bu yüzdendir ki sizleri çok şaşırtan iddialara karşı sessiz kaldık...Tepkimiz sessizliğimizdi...

Sari Kitaplara Karsi, Direnc ve Muhabbetle!!


Clemson, SC
Lafi fazla uzatmayacagim dostlar...gercekten uzatmayacagim, uzatacagimi sanmayin tekrar ettigim icin.
Size sansasyonel bir haber verecegim yalnizca;
Ben, Kemal Akoglu resmi nufus kayitli KASO dostunuz; sevgili oyku kardesim F.K. ile yillar once beraber yaptigimiz "Felek Frene Basinca" adli oykuden bu yana yazmakta bulundugum ilk mizah icerir oykum olan "Muhabbetin Ici" adli oykumu, her yerden once, herkesten once; burada, sizlerle paylasmaya karar verdim.
"Buna da Takibana ici Kultur Devrimi derler; senin kucuk sari kitabini da yerler maosetunk bozmasi!!!"
sloganiyla duyunuz beni dostlarim;
MUHABBETIN ICI
cok cok cok yakinda sizlerle, her yerden ve herkesten once, burada...
Derin humanist saygi ve sevgilerimle...hep sizin: Kaso

Anket

Takibana- Yol Hikayeleri II

...

yorgunluktan bitkin bir halde gidip kapıdaki yörük işi çardağa yığıldık. altımızda ve arkamızda kıl dokuma kilimler, hasır yastıklar; önümüzde ceviz işlemeli yemek tahtası üzerinde sacın üzerinden yeni inmiş, henüz buğusu üstünde sıcak, dolu dolu, yağlı gözlemeler, çam bardaklarda buz gibi olduğu titreyen köpüğünden anlaşılan ayran... rüyada gibiydik. hele teyze odun ateşinin üzerinde fokurdayan demliğin kapağını kaldırdığında, ortalığa yayılan teze çay kokusu genzimizi, göğsümüzü, bütün benliğimizi sarmış, deyim yerindeyse, yorgunluk, o anda uçup giden bir serçe yavrusuna dönüşüvermişti.

DARBE NEDİR VE KİME YAPILIR?

ankara- 1993 senesinin Antakya sıcağında 2 tirajla mecmua ve neşriyat dünyasına hasrettiğimiz, güldürü dünyasının mihenk taşı gırgır dergisinin arkasına almış olduğu rüzgarın da etkisiyle, aradan geçen 16 sene, burada yazmamıza engel olmadı . Devir çok değişmişti, zamanının düşsel ve yazınsal boyutunda hapsolmuş yapıtlarımızı artık görsel enstrumanlarla süsleyebiliyorduk. Sözünü ettiğim kısa filmler izlenme rekorlarını altüst ediyor, sayısız ödülleri birer birer topluyor, uluslararası platformda ülkemizi başarıyla temsil ediyordu...

takibana - yol hikayeleri

Ankara Takibana-

Tamam olur, olur da... "Bu kadar da olmaz kardeşim!" denecek türden bir haber geldi bizi buldu sayın blog fanları. Evet evet, yanlış okumuyorsunuz, haber ki elalem onun peşinde koşar; oysa o geldi bizi buldu. Hem de nerede...

5 Ekim 2009 Pazartesi

TAKİBANA BALKANLARDAN GELEN SOĞUK HAVA DALGASININ ETKİSİNDE Mİ?


İzmir- Eylül ayında fırtınalar estiren, açılım üstüne açılım, toplantı üstüne toplantı, yetmedi proje üstüne proje ile medya dünyası ve bilimum dünya medyasının ilgi odağı haline gelen, eylül ayını 20 günde bitirerek zamanı bükmeyi başaran ilk yapım şirketi ünvanını alan Takibana Production'da son zamanlarda yaşanan üretim kabızlığı ve iletişim sorunu akla dünyanın başbelası konumunda olan ve her daim haberlere konu olan Balkanlar'dan gelen soğuk hava dalgasını getirdi!

2 Ekim 2009 Cuma

"HERKES HERŞEYİN FARKINDA"


"Herkes Herşeyin Farkında"
Yazan/Yöneten : Hüseyin Akoğlu
Oyuncular : Ali Ulubay, Özlem Erten, Hüseyin Açıkgöz
Görüntü Yönetmeni: Hüseyin Akoğlu
Yapım Yılı : 2009
Tür : Kurmaca

Fragmanı izleyen arkadaşların yorumlarını bekliyoruz...

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!
clemson(qq)-meksika sınırından amerika'ya geçmeye çalışan kaso/taso ikilisi kameralarımızdan kaçamadı! yönetim kurulundan alındığından bihaber olan kaso'nun yorumu merak konusu..

3'ün 1'i; kola kapağı ve zavallı edriyın

3'ün 2'si;kurbağaların sevinme zamanı

3'ün 3'ü;baba, kedi ve edriyın'ın gölgesi..