31 Aralık 2009 Perşembe

2009 un SONDAN BİR SONRAKİ YAZISI

Koca 2009 yılını 61 yazı ile tamamlamanın mutluluğu içinde 2010 yılına merhaba diyeceğiz. tabii yılın 61. dakikasında herhangi bir konfetili, meşaleli 61. dakika şovu veya kolbastı organize etmedik, bize yakışmaz, ama bu başarının küçük mütevazi bir kutlamasını kendi aramızda yapacağız.Ankara ve izmirden South Carolina'ya, Londa ve İstanbuldan Mogadişu' ya bütün takibana' lar 2010 yılında takibana ruhunun toplumun tüm tabakalarını daha fazla sirayet etmesi için terinin son damlasına kadar klavyelerine saldıracak.

2010 daha bereketli olacak dedik, daha çok yazı gireceğiz ve tüm takibana dostlarının buluşma noktası olarak kalmaya devam edeceğiz. daha çok yazı demek daha çok insana ulaşmak demektir. Son olarak Atilla ilhan' ın dediği gibi "Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız, onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz, hiçbir zaman tanımayacağımız, başka üç beş kişidir."

Mutlu Yıllar Takibana Dostları
Happy New Year Tachibana Friends
Sentim Börki el-ıhvan ye Tekibana

2009'un son yazısı

Zaman 2009 yılının sonu; karmakarışık her şey..

Zaman 2010 yılının başı; nasıl toparlanacak her şey..

Her şey havada asılı kaldı sanki. Bu yıl da çok çabuk bitti. Yaptıklarımız, yapamadıklarımız, söylediklerimiz, söyleyemediklerimiz, duyduklarımız; ne çok şey geçti aslında ama şimdi düşününce çok kısa sürdü her şey. Daha dün gibi yazın köyümde(artvin-macahel köyü ki her mevsim yağışlıdır) ayaklarımı uzatıp mis gibi yağmur kokusuyla balkondaki divanın üstünde düşündüklerim, daha dün değişti düşüncelerim..

Hep aynı soru yeni yıla girerken “nasıl geçti 2009?” ve “neler getirecek 2010?”. Çok şey geliyor akıla böyle sorunca, çok şey değişti tabi 2009’da ama benim aklıma ilk değişmeyen şeyler geliyor ve gülümsetiyor beni. Her şey değişir tabi ama “people don’t change” ve ben de hayatımdaki ‘değişmeyen insanlar’ı seviyorum.

Ve ölüm geliyor yine sessiz sessiz, yılın başında, ortasında, sonunda, her zaman ‘ben buradayım’ diyor. Her yakın ölüm sevdiklerinin ölümünü hatırlatıyor kendi ölümünden çok. Garip geliyor daha dün el salladığın insan bundan sonra yok. Her gün eve girerken görürdüm yan dairede pencerenin dibindeki divanında yatıyor olurdu yaşlı amca,el sallardı bana ve gülümserdi, ben yine her gün eve girerken penceresine bakacağım bu sefer perdeler kapalı olacak, hüzünleneceğim, bir süre sonra da belki de hiç var olmamış gibi gelecek. Hüzünlü bitiyor yıl..
…………….............

Yapılacak ve söylenecek çok şey var yeni yılda, başta bu yazıyı bitirmek, Takibana’nın yeniliklerine yenilik katmak, daha çok yazıyla daha çok fikir paylaşmak ve Bayan Takibana takipçileri artık sizin de sesinizi duymak.

Sevinçlerle başlasın yeni yıl..

özlm

29 Aralık 2009 Salı

Takibanist Açılım 2010'a Damgasını Vuracak!


--İş bu haber; Takibana Production adına bir bildiri niteliğindedir..--

2009 yılında internet alemine bomba gibi giriş yapan Takibana Production, bereketli geçen iki ay sonunda, kimi yazarların gündelik mesuliyetleri sebep göstererek blog'a karşı ilgisiz kalmasıyla rehavet sürecine girmiş, başyazarların çabalarıyla ve kemik okuyucu kadrosuyla ayakta kalmayı başarmıştır..

28 Aralık 2009 Pazartesi

İKTİSAT BİLİMİ ÜZERİNE-1

Değerli dostlar; bu yazımda izninizle bir iktisat bölümü öğrencisi olarak, iktisat biliminin içinde bulunduğu çıkmazdan ve iktisat öğrencilerinin bu çıkmazda nasıl boğulduklarından bahsetmek istiyorum.

21 Aralık 2009 Pazartesi

Tıkanmışlıklarımız ve +2000 Üzerine


Blogun ilk halini hatırlıyorum da, 2 yazar ve 0 ( sıfır ) okuyucusuyla birlikte, emeklemeyi yeni bırakıp yürümek isteyen bir çocuğun heyecanı ve çabası içerisinde kendimizi var etme mücadelesi veriyorduk. Yaşadığımız ülkenin gerçeklikleri ve kapitalist düzenin boyunduruğunda yaşamanın güçlükleri arasında emekleme dönemini atlatıp ayaklanma dönemine girmemiz uzun bir süreci kapsadı. Bir yandan memleketin içerisinde bulunduğu iktisadi ve içtimai bunalımlar bizleri bunları dile getirmek için zorlarken, öte yandan bu bunalımın yarattığı hezeyan, bizleri hiçbir şey yapmamaya zorluyor ve yılgınlığa itiyordu. Tiksinmişliklerimiz kırgınlıklara yol açarken tıkanmışlıklarımızı tetikliyordu.

Bu durum kimi zaman kısa süreli durgunluk dönemlerine yol açsa da, kitlelerin bloga göstermiş olduğu ilgi ve takibanasayardaki ziyaretçi patlaması siteyi sürekli güncel tutma zorunluluğunu beraberinde getiriyordu. Özellikle en çok hasonun çabalarıyla takibanist mücadele ve ayaklanma hiçbir zaman dinmedi ve her yazı sahibinin katkısıyla site güncelliğini sürekli korumayı başardı. Bugün her biri sadece kendi alanında değil, her alanda söz sahibi olabilecek kadar donanımlı yazar kadrosuyla takibana üretmeye ve ziyaretçi rekorlarını kırmaya devam ediyor. ( yazı yayına hazırlandığı sırada güncel ziyaretçi sayısı 2.080 di ). Bu küçümsenmemesi gereken önemli bir başarıdır ve tesadüf değildir. Bizler memleketin ve dünyanın bozuk düzenine karşı yazılarımızla haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü bu memleket bizim, bu dünya bizim, bu cehennem bu cennet bizim…

19 Aralık 2009 Cumartesi

yağmurla gelen - 2...


Kariyerimin zirvesindeydim...
Yazı yazdığım, fikirlerimi paylaştığım, kısmen de olsa hayatımı adadığım bloga hergün birlerce(1) hatta onbirlerce (11) insan akın ediyor, bizi çıldırasıya takip ediyorlardı. Korkuyordum ve bu korkumu blogun, gölgede kalan diğer yazarlarıyla paylaşıyordum. ama blog işi gönül işi özdeyişinden bihaber olan bu yazarlar, bu korkumu anlamıyor ve zafer sarhoşluğuna devam ediyorlardı. aylardan eylül, bilemedin kasım'dı. büyük bir özveriyle yazdığım ve doğal olarak kamuoyunu derinden sarsan, kasabaları çalkalayan "Takibana'da Takilbana şoku" adlı eserim, takibana içinde zelzelelere neden olmuş ve hemen ardını artçı şoklara bırakmıştı. blog yazarlarının veya yakınlarının özel hayatlarından çok çarpıcı kesitlerin yer aldığı bu haberden sonra uykularım bölünmüş noktazan deyince russian women'i, coshua deyince ebru gündeş'i ve bilimum kişi veya durumları anımsar olmuştum. yine öyle bir gündü...

12 Aralık 2009 Cumartesi

GILLA'YA MEKTUP...

Ve Gilla...bizim oralar da ayni guzel kardesim; nedense soyle baslamak geliyor icimden: bizi soracak olursan...biz de sizin gibi, size dusman diyenler gibi, size dusman diyenlere dusman diyenler gibi, buradakiler gibi, her yerde yer edinebilmisler gibi; hepimiz ama hepimiz, tarihi yazanlar gibi manyagiz...
Buyuz, bu saniyoruz; bununla olacak, bununla surecek saniyoruz...

10 Aralık 2009 Perşembe

yağmurla gelen...


kasvetli bir gündü...
Sırılsıklam ve gözlük camlarım buğulu halde o an benimmiş gibi görünen ama pek de tanıdık gelmeyen evimin kapısını açmak üzere cebimden anahtarlarımı çıkardım. anahtarı deliğe soktuğumda bir an, her zaman yaptığım ama neden yaptığıma dair hiç bir fikrimin olmadığı gibi

"ne olacak lan bu fenerbahçe'nin hali_?"

diye düşündüm.

8 Aralık 2009 Salı

Oldurme Uzerine Kisa Bir Not...

Hic bir oldurme hakli degildir, masum degildir; surecin getirisi degildir, yan etki degildir, zorunlu ve niyetlenilmeyen sonuc degildir; her oldurme cinayettir.
Her oldurmeyi oldurulenin bakisindan gormedikce cinayetler arasi muhasebe dansi oynanir o bildik, seytanlarin dans ettigi 'igne'nin ucunda.

5 Aralık 2009 Cumartesi

GERİCİ HAREKET İÇİNDE KADINLAR


Kadınlar, her birinde farklı biçimde konumlansalar da toplumsal hareketlerin temel dinamiklerinden biridir. Örneğin Türkiye solu kadın militanlığının yaygınlaşmasıyla daha özgün duyarlılıklar kazanırken, Kürt halkının mücadelesi ise kadının özgürleşme mücadelesi ile el ele gitmiş ve hareketin özgün bir karakter kazanmasında etkili olmuştur.

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!
clemson(qq)-meksika sınırından amerika'ya geçmeye çalışan kaso/taso ikilisi kameralarımızdan kaçamadı! yönetim kurulundan alındığından bihaber olan kaso'nun yorumu merak konusu..

3'ün 1'i; kola kapağı ve zavallı edriyın

3'ün 2'si;kurbağaların sevinme zamanı

3'ün 3'ü;baba, kedi ve edriyın'ın gölgesi..