22 Eylül 2009 Salı

CLEMSON'DA TAKIBANA OLMAK


(Clemson, SC) Iki bucuk ay gibi komik bir suredir buradayim...
Her gune uyanmanin; uyanmadan once uyunmus geceyle alakasinin olmamasina alismak icin belki yeterli olan(cunku sevgili ulkemizde bitimsiz bir pembe dizidir gunler; itirazi olan?!) bu surede ikinci isimde, ikinci master(!)imda, ikinci evimdeyim. Buradaki en buyuk fark etrafinizdaki cogu seyi rahatca birdenbire degistirebilmeniz sanirim; dedigim gibi pembe diziyi andiran bir ulkeden gercekten sit-com bir ulkeye gectim sanki.

Kafami bulandiran deegiskenler azaldi; bunun nedeni hic de tasvip etmedigimiz bir sey: "kabullenilmis yabancilasma"...
Gizem iceren; icerdigi gizemle belirli bir 'yer'e sahip olan, deger atfedilen suruyle mevzu burada tuketileli uzun zaman olmus; mesela ask, cinsellik, cocukluk(bildiginiz cocukluk, yani cocuklugun taclandirilan yeri!), muhabbet(kesinlikle olmayan bir sey!!), dostluk(sanirim en az bir asir once imha edilmis, cunku konustuklari dilde karsiliginin oldugunu anlamak icin kutuphanede arastrima yaptim adeta; buranin yerlileri buldugum kelimenin ne anlama geldigini anlamiyorlar!!!)...
Anlattiklarim sandirmasin ki, her yaniyla rezil, bogucu bir yer burasi; heyir kesinlikle oyle degil; oradaki yine suruyle sacma ve bunaltici degisken de yok burada. Kucuk bir ornek verelim: Trafikte korna calmak sadece polisin yapabilecegi bir sey nerdeyse; herkes birbirine kosulsuz bir saygi duyuyor; arkanizdan korna sesi duymaniz imkansiz; evet evet bir trafik var ve yogun ve korna sesi yok; kornayi calmak ya acil bir takip sirasinda polisin ya da gercekten cok kaba bir surucunun isi diye biliniyor. Inanilmaz bir anlayis ve saygi ortami var trafikte; bati medeniyetiyle mi ilgili yoksa polislerin kesme yetkisi olmayan(sadece bileti elinize tutusturabildigi) caydirici ceza sisteminin mi bilemem. Ama bu cevap ikileminde kalinmayacak baska bir ornekte; ilk ayimda calistigim lokantaya adeta opuserek gelen sevgili bir cift kasaya geldi once erkek kendi yemeginin parasini odedi, sonra sirasini kiza verdi ve yaninda durdu, kisin 25 centi(35 ykr) eksik kaldi, cantasinda yaklasik bir dakika telasla aradi kiz ve erkegin elinde odedigi siparisinin paraustunde iki tane 25lik vardi; en sonunda ben 'ben hallederim bayan" deyince kiz:"oh, gercekten mi?!" dedi, erkek arkadasi ise "vaovvv" dedi, yerlerine oturdular: korkunc yabancilasma!
Tenha, agaclik bir yerde ilkel bir mekanizma; iki gozu olan bir kutu; bir gozunde kutu kolalar, digerinde bir suru bozuk para. Kutunun ustunde bir yazi: Sag gozden kutu kolanizi aliniz, sol goze 75 cent birakiniz. Kolalar da paralar da acikta; makine bildiginiz tahta; ne kamera var ne baska bir sey, insanlarin yuruyus icin gittikleri bir ormanlik. Ve soz konusu alet iki yildir acik vermemis! Evet, tek bir kere bile!
Verdigim iki kucuk ornegin ortak noktasi, bizim ulkemizde vuku bulamayacak olmalaridir.
Burada "Friday Night" dedikleri bir sey var; haftanin diger gunleri okulla ya da isleriyle ilgili seylerden baska bir seyle ugrasmayan, suratlarinda herhangi bir duyguyu yakalayamayacaginiz amerikalilar icin cuma gecesi hersey bir yana birakiliyor ve alabildigine icilip dagitiliyor; kucuk sehir merkezinde 5-6 tane bar var; icleri dislari tiklim tiklim oluyor ve evvelsi gun bir iguana sandiginiz bir adam, barin ortasinda, pantolonuna dokunmadan donunu cikarma sovu yapabiliyor; ya da Perran Kutman ciddiyetini bir an yuzunden dusurmeyen bir kadin simdi burada kucuk kardeslerimin onunde soyleyemeyecegim cilginliklar yapiyor; kimlikler degisiyor; cuma iciyorlar, cumartesi uyuyorlar, pazar kiliseye gidiyorlar(en azindan bir kismi!). Kilisenin etkisi. Hic kimse sizi kiliseye gitmediginiz ici yargilamiyor, ya da herhangi bir baski gorulmuyor ama cumartesi gece 12 den itibaren, hic bir yerden icki satin alamazsiniz pazar 12 ye kadar; hic bir yerden!
Otobusler(tamamen ucretsiz!); biner binmez ipod unun kulakligini kulaklarina gecirip kitabini acip okuyan adamlarla dolu; cok entel bir amaci oldugunu sanmayin bu eylemin; amac biriyle konusmak zorunda olmamak muhtemelen, emin degilim; bunu nereden cikariyorum? Sadece otobuste okuyorlar ve iki cift laftan anlayan biriyle karsilasmaniz cok zor.Turkiyenin nerde oldugunu bilme orani yuzde yirmi bes! Sosyalizmin cok ta kotu bir sey olmadigini dusunebilme orani yuzde bes!! Dostoyevski yi tanima orani yuzde iki!!! (Bildiginiz saha arastirmasi yaptim.)
Bir takibanali olan bana etkisi daha cok iyi mi kotu mu buranin diye soracak olursaniz cevabim "iyi" olacak sanirim, cunku bir suru bunaltili kosullanmanin ve etkenin agirligina horgucleri sizlayan deve kardesiniz icin biraz yazmak, okumak, ogrenmek ve gozlemek yolunda gercekten cok uygun kosullar var. Sonrasinda dostla oturulan bir raki sofrasini degil bu sehre bu kitaya degismeyecegimdir; ama kagitlar bizi bekler dostlar.
Oykulerimle geliyorum, senaryolarimla geliyorum, incelemelerimle geliyorum; guveninizi, desteginizi ve sevginizi cok uzak tutmayin yeter ki;
en icten sevgi, saygi ve selamlarimla...
K.A.

3 yorum:

Gokmen dedi ki...

trafik, sosyalizm, dosteyevski ve 25 cent hesap ödemeyen arkadaş tespitleri fevkalade çarpıcı.gerçek bi sosyolog olmuşsun dostum..

haseyn dedi ki...

ellerine sağlık kasomuz, herşey iyi hoş, otobüsler beleş, tamam o da iyi... lakin bu perran kutman ciddiyeti biraz zortturman olmuş gibi, zira aynı zamanda uzaylı zekiye'dir kendileri bir yerde..

kaso dedi ki...

uzayli zekiye perran kutman miydi be:S
oyleyse de ben daha cok perihan abladan bahsettiydim:))

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!
clemson(qq)-meksika sınırından amerika'ya geçmeye çalışan kaso/taso ikilisi kameralarımızdan kaçamadı! yönetim kurulundan alındığından bihaber olan kaso'nun yorumu merak konusu..

3'ün 1'i; kola kapağı ve zavallı edriyın

3'ün 2'si;kurbağaların sevinme zamanı

3'ün 3'ü;baba, kedi ve edriyın'ın gölgesi..