6 Ekim 2009 Salı

İSTEDİM VERMEDİLER,SEN DENİZCİSİN DEDİLER


Somewhere-Pacific Ocean
Uzun bir aradan sonra tekrar "Merhaba!" sevgili takibanistler!
Öncelikle bu uzun aranın sebebini açıklamak gerek.Biliyorsunuz ki dış mihraklar her geçen gün daha farklı ve daha güçlü oyunlarla üstümüze gelmekte.Son olarak benim ebru gündeş'le bir ilişki içerisinde olduğum iddia edilmiş,hatta sağda solda osman tan erkır'ın kafasına fotoşopla benim kafam yerleştirilip ebruyla...pardon ebru gündeş'le sarmaş dolaş pozlarım yayınlanmıştı.Bu iddialar üzerine bayram sebebiyle bulunduğum ankara'da acilen bir toplantı yapıldı.Toplantı da gaso oralı olmamamız taraftarı olurken,nokta iddiaların hoşuna gittiğini bilhassa erkek fanlarımızdan övgüler alacak olmanın gururunu okşayacağını bildirdi.Nokta'nın bu densiz tavrına elbette yancı olmadım ve üstad gaso'yu dinleyerek satılmış medyanın allahından bulmasını dileyip sessizlikten yana oyumu kullandım.Bu yüzdendir ki sizleri çok şaşırtan iddialara karşı sessiz kaldık...Tepkimiz sessizliğimizdi...


Toplantının ardından apar topar İstanbul'a çalışmalarımın başına döndüm.Ama bulduğum İstanbul başka bir İstanbul'du...Evet,başka bir İstanbul vardı...En azından benim için...


Yeni bir hayatın aralanmış kapısını buldum karşımda.Bugüne kadar ruhuma,zihnime inşa ettiğim tüm yapıları yıkacak;hayat felsefemle,oturuş-kalkışımla,kurduğum cümlelerle beni bambaşka bir insana döndürecek yeni bir maceraya adım atmaktı belki de o kapıdan içeri girmek...Ve evet ben bu adımı attım...
Nokta kardeşimin layık gördüğü tanımlamayla "romantik komünist" ben,hiyerarşik bir düzenin en alt basamağı konumuna gelmiş,gelecek güzel günler için-sadece ailem ve ben değil takibana için de- şahsi değerlerimden feragat edip,tüm ezici darbelere ne kadar canım yanarsa yansın katlanmaktayım.152(yüz elli iki) kişinin ad-soyad-memleketini ezbere bilmeye zorlanmama boyun eğmekte,sıcak arkadaş ortamımdan koparılmama dayanmakta,her gün 6.15te uyanıp bir buçuk saat ayakta yol gitmekte,18.00de okuldan çıkıp iki-iki buçuk saat ayakta yol gelmekte ve daha niceleriyle hepimiz için savaşmaktayım...
Bu daha okul kısmı dostlar hatırlatırım!Yine de ailemin yanındayım,dostlarımın bir telefon uzağındayım...
Ancak okulum bittiği vakit yaşayacaklarım şimdikilerin yanında bir hiç dostlar!
Çünkü bilir misiniz denizciler ölümlere,düğünlere,doğumlara,bayramlara hep geç kalır...
Çünkü bilir misiniz hep deseler de denizcilere "Ooo babuş her limanda bi manita haaa!!ehe ehe!",denizciler gemiye döndüklerinde yine yalnızlardır...

Alışmaya,katlanmaya çalıştığım bu yeni hayatımda herkeşler gibi ben de dostlarımın motivasyonuna ihtiyaç duydum canlar.Ancak benim elime geçen tehditler oldu,inanmamazlıklar oldu,sallanmamazlıklar oldu...Dost dediğin bir avuç hergeleymiş...anladım...

Oysa ben şimdiden hayalini kurmaya başlamıştım..3+1 lik kontratımla üç ay çalışıp kazanacağım 4çarpı10.000$(onbindalırs)=40.000$(kırkbindalırs) ile çekeceğimiz filmlerin hayalini kurmaya başlamıştım...Dünyanın çeşitli yerlerinden getirmiş olacağım bilimum alkol ve tütün mamülüyle felekten çalacağımız gecelerin hayalini kurmaya başlamıştım...Ve daha nice güzel şeyi hayalini kurmaya başlamıştım canlar....

Üzüldüm...
Ama yılmadım,yılamam da takibanist felsefeyle bağdaşmaz!
Pek zamanım olmasa da daha az uyurum,daha hızlı yerim yine de siz takibanadostlarına buradan seslenmeye devam ederim!
Bu da bol bol zamanı olup da artistlik yapanlara,haldan anlamazlara en güzel cevabım olur!
Sevgiler Coshua....


Hiç yorum yok:

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!
clemson(qq)-meksika sınırından amerika'ya geçmeye çalışan kaso/taso ikilisi kameralarımızdan kaçamadı! yönetim kurulundan alındığından bihaber olan kaso'nun yorumu merak konusu..

3'ün 1'i; kola kapağı ve zavallı edriyın

3'ün 2'si;kurbağaların sevinme zamanı

3'ün 3'ü;baba, kedi ve edriyın'ın gölgesi..