19 Ekim 2009 Pazartesi

Ghawar ile Şarlo'nun ortak kaygısı ve çıplak sesler üzerine



"hepiniz haklısınız... her birinizin bir ideolojisi var...tek hatalı olan fakir vatandaştır!
tamam; ben onun yanındayım!
çünkü o fakir ve kaybetmeye mahkumdur benim gibi!
eğer üşüyorsa ben onun giysisiyimdir. hastaysa ilacı,
yaşlıysa bastonuyumdur!
yalın ayak geziyorsa ayakkabısıyımdır onun!
çünkü; o benim aslımdır,
kralım ve annemin yadigarıdır!" (Arapçasından çeviri: haso)

der Şam doğumlu ve Suriye'nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçısı, muhalif sesi, komedyeni Ghawar Al-Toshe. 1934 doğumlu Ghawar televizyon dünyasında ilk işi olan Sahret Dimashq (Şam Geceleri) programından sonra yaptığı tüm film, tiyatro ve televizyon programlarını yazmış, yönetmiş ve hepsinde başrol olarak oynamış bir efsane olarak görsel sanatlar tarihine adını yazdırmıştır.

Şarlo tiplemesiyle, sessizliğin kahkahalarla paramparça olmasını sağlayan Charlie Chaplin'in dünya çapında üne kavuşmasına rağmen, asıl aklımızda yer eden Amerikan vatandaşlığını reddetmesi ve "devlet başkanı İsa bile olsa, yine o ülkenin vatandaşı olmam!" cümlesidir. (Oscar ödülünü almak için iki defa gitmiştir ama tavrı daimi olmuştur.)

Şarlo;

"beni duyma olanağı olanlara diyorum ki; umutsuzluğa düşmeyiniz. üzerinize çöken bela, vahşi bir iştahın ve insanın gelişmesi yönünde kaygılananların duydukları acıların sonucundan başka birşey değildir. insanların kini geçecek, diktatörler yok olup gidecektir ve halktan zorla aldıkları güç yine halkın eline geçecektir. insanlar ölmeyi bildikleri sürece, özgürlük yok olmaz, olmayacaktır."

diyorsa eğer ve bu sözlerin üzerinden yıllar geçmesine rağmen konu hala "aynı" ise, karakterler sabit kalıp oyuncular değişiyorsa ve kaybeden yine aynı oluyorsa; zaman hala "düşündüğünü söyle, söylediğini yap, yaptığını göster" zamanıdır.

oturduğu yerden dünyayı yönettiğini ve herşeyin gerçekten kendisi için yapıldığını, sınırsız bir hizmete tabi tutulduğunu sanan insanlık, kontrolün hızla elinden gittiğini ya da zaten hiç eline geçmediğini anlamalı ve yazınsal, görsel vs. yollarla gidişata dur demeye her an gücü olduğunu açıktan belli etmek zorundadır. "ben yazamıyorum, ben yapamıyorum, çekemiyorum" gibi saçmasapan ve kendini çoğunluktaki gücün arkasına sıkıştırarak, kalabalıktaki kayıp ses haline sokarak sığınılan savunmalar tamamen mantığa aykırıdır ve kalçaların üzerine yapılan basıncı arttırmaktan başka bir şeye yaramayan, üşengeçlik sebepli safsatalardır.

her insanın sesi çıplaktır!bunun konuyla ne alakası var diyecek olan, yine oturduğu yerden her boku eleştiren homosapiens bozmaları, önce okuyun, sonra yerinizden kalkmadan kendi dünyanızı yönetmeye devam edersiniz!

Charlie Chaplin'in sessiz filmlerinde sıkça rastlanılan sessiz haykırışlar milyonlarca insana ulaşmış ve akıllarında yer etmişse eğer, bunun insanları sessizliğe sürüklemesi yerine, sessizliğin bile sistem üzerinde (amerika yönetim ve toplumu) bu kadar etkili olduğu halde, doğasında çıplak ses barındıran insanın, genel ses bütünlüğünü sağlaması halinde evrensel yönetimi derinden sarsacağı farkedilmelidir. Bunca karalama kampanyasına maruz kalmasına rağmen, adıyla bile kanın kokusunu aldıran Hitler'e kafa tutan en büyük sanatçı ve insan(!) Chaplin'in; özgürlüğü elinden zorla alınan insanlığın, özgürlüğüne tekrar sahip olacağını iddia etmesindeki en büyük etken insanın sahip olduğu sestir.

Öte yandan Ghawar'ın bir filminde geçen diyaloga bakacak olursak;
---
Ghawar: Bu ne_?
Tahsin: hembirgır (hamburger), hiç tatmadın mı_?
Ghawar: Valla "hem" nedir bilirim, çok tatım, ama birgır'ı hiç tatmadım.
(hem: acı,dert.. -arapça-)
---
Ghawar hemen her filminde sistem ve gün geçtikçe daha da karmaşık hale gelen zaman karşısında yenik düşmüş, şaşkın insanı oynar. Ve yine hemen her filmin sonunda, filmin konusunu oluşturan sorunu çözen insandır aynı zamanda. Yani sisteme yenik düşmeyen, "doğal" insanı. Yani sistem kaynaklı sorunu çözen, doğallığını kaybetmemiş insandır. Yani çözüm "doğal" olandadır. bunu bir kenara bırakalım şimdilik...

Şarlo tiplemesiyle ortalığı yıkan Charlie Chaplin de filmlerinde hep şaşkın karakteri kullanır. (modern zamanlar'da makine parçaları arasına sıkışan işçi gibi) Film süresince tüm yaşam, o şaşkın karakter etrefında döner. Yani sürecin keşmekeşine kapılmış, birey olmaktan öte, "makinenin herhangi bir parçası" olmuş insanın değil, sistem karşısında şaşkınlığını korumuş insanın etrafında.

Ghawar ile Şarlo tiplemeleri arasındaki ortaklık, insanın "elimden hiç bir şey gelmiyor" diyen insanın elinde kalan tek muhalif kanat olan çıplak sese işaret ediyor. genellikle ticari amaç güdülmeden çekilen filmler de dikkat çeken sahnelerin belli bir amaca yönelik olduğu aşikarken bu iki duayenin işaret ettiği noktaları görmezden gelmek tembelliğin uç noktasıdır.

Özünde "elinden hiç bir şey gelmiyorsa, elinde kalan tek güç olan çıplak sesi kullan!" diye bağıran bu iki ustanın filmerine benzer yapımlar artık olmadığı ve belki olmayacağı için, uydurma savunmaların arkasına sığınmaktan vazgeçilmeli ve ses bütünlüğü için çaba sarfedilmelidir.

iş bu noktada Takibana da yapması gerekenin farkına varmalıdır. Sadece gülmek bir amaç değildir. İşte bu yüzden Takibana, amacını açıkça ifade etmeli ve bu amaca yönelik işler üretmelidir. Amaç insanları bir arada tutarak, bir ses bütünlüğü oluşturmaksa, o seslerin de varlığı kabul edilmeli ve gerekirse sesler zorla çıkarılmalıdır. okunan bir yazı veya izlenen bir filmden sonra "ooo güzelmiş" demek bir tepki değildir. bu şekilde yapılan muhalefet veya eleştiri kişinin kendi kendine sidik yarıştırmasından öteye gitmez, kaldı ki bunun ne topluma ne de kişiye bir yararı olur!
Sistem "doğal olmayan yollarla" oluştuysa, işler bu şekilde bozulduysa; buna dur diyecek olan, yazınsal ve görsel işlerden öte çıplak seslerdir! Şu an bu yazıyı okuyan insanın kendi sesiyle deneme yapması ve bu sesi dışarda gördüğü ve hatta sadece sayabildiği kadar pencere sayısıyla çarpması, "çıplak ses" etkisinin ne denli güçlü olabileceğini anlamasına yetecektir.

Ghawar ile Şarlo'nun bir başka ortak yönü olan "anlaşılamamış olma kaygısını" haksız çıkaracak olan, çıplak seslerden oluşan ses bütünlüğünün çürük sisteme karşı emin adımlarla ilerleyeceği gündür!

Çünkü Şarlo'nun dediği gibi "Güç halktan zorla alınmıştır ve tekrar halkın eline geçecektir" ve Ghawar'ın dediği gibi "o güce sahip insanın yeniden doğacağı hayali, eldeki en değerli mirastır!"

haseyn..

Hiç yorum yok:

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!

Takibana Production'da bana sonbahar yaprak dökümü!!!
clemson(qq)-meksika sınırından amerika'ya geçmeye çalışan kaso/taso ikilisi kameralarımızdan kaçamadı! yönetim kurulundan alındığından bihaber olan kaso'nun yorumu merak konusu..

3'ün 1'i; kola kapağı ve zavallı edriyın

3'ün 2'si;kurbağaların sevinme zamanı

3'ün 3'ü;baba, kedi ve edriyın'ın gölgesi..